Gıdada öncelik iç piyasa olmalı

Enflasyon sepetinde en büyük ağırlık gıda ürünlerinde. Gıda ürünlerindeki yıllık artış da diğer ürün gruplarının üstünde seyrettiği için yüksek enflasyonun temel nedeni olarak gıda fiyatları görülüyor. Bu durum akıllara, “Gıda ihracatında frene basılabilir mi?” sorusunu getiriyor. Türkiye’nin yaptığı hububat ve bakliyat ihracatının çok büyük bir kısmı Güneydoğu Anadolu’dan yapılıyor. Akıllardaki soruyu konunun muhataplarından biri olan Güneydoğu Anadolu İhracatçıları Birliği (GAİB) Koordinatör Başkanı Ahmet Fikret Kileci’ye sorduk.

ÖNCE CAN SONRA CANAN

Gaziantep’te düzenlenen “İhracatın Yıldızları Ödül Töreni”nin ardından sorularımızı cevaplandıran Kileci, arz-talep dengesine bağlı olarak hububat ile sebze ve meyvede önceliğin iç piyasaya verilebileceğini söyledi. Bu konuda yapılacak bir düzenlemenin kendileri için rahatsız edici olmayacağını belirten Kileci, “Toplumun menfaati kişileş menfaatten önce gelir. Ülkenin ihtiyacı varsa bazı ürünlerde ihracat kayda bağlanması söz konusu olabilir” dedi. Yurt içinde vatandaşın ihtiyacını karşılamanın öncelikleri olduğunu ifade eden Kileci, “Önce can sonra canan” diyerek konuyla ilgili tavrını netleştirdi.

Ahmet Fikret Kileci

GIDA İHRACATININ LİDERİ GÜNEYDOĞU

Bölge ihracatının sektörel çeşitlilik açısından oldukça zengin olduğunu belirten Kileci, şu bilgileri verdi: “Tekstil ve halı ilk etapta akla gelse de sadece onlar yok. Hububat da var, bisküvi de var, makarna da var, salça da var. Makine, teknik tekstil, teknik tekstile dayalı kumaş üretimi, mobilya, orman ürünleri, kağıt ürünleri, ayakkabı, deri, doğal taş gibi çok geniş bir yelpazede üretim yapıyoruz. Bugün dünyada resesyon başta olmak üzere ekonomi tarafında yaşananlardan ihracatta düşüşler yaşayarak etkileniyor. Ama bu her ürün grubunda yok. Bazılarında düşüşler yaşanıyor, bazılarında ise yükseliş var” dedi.

HUBUBATTA REKOR VAR

İhracat performansının küresel pazarlardaki arz talep dengesine göre şekillendiğine dikkat çeken GAİB Başkanı Kileci, “Dünyada şu anda koşan sektörler bunlar. Biz de çok iyi bir oyuncuyuz, çok iyi bir üreticiyiz. Lokasyonumuz çok çok iyi ve bunu faydalı halde kullanıyoruz şu an. Özellikle Güneydoğu. Bugün hububat ve bakliyat tarafındaki ihracatın yarıdan fazlası bizim bölgemizden çıkıyor. Türkiye’nin en fazla un fabrikası bizde. En fazla makarna fabrikaları bizde. İhracatta rekor mercimek tarafında değil. Hububat bir genel tanım. Bunun altında sadece mercimek, sadece fasulye yok. Yağlı tohumlar var, ay çiçek var, ay çiçek yağı var. Yanı sıra bazı hububat ürünlerini de alıp işleyip satıyoruz” diye konuştu.

MAKİNE SİPARİŞİNDE 1-1,5 YIL DOLUYUZ

Küresel pazarların halı ve tekstil gibi ürünler için daraldığını ifade eden Kileci; gıda, sağlık ve koruyucu ekipmanlarda ise herhangi bir sıkıntı yaşamadıklarını kaydetti. Kileci, “Ülkemizin en önemli ihraç pazarı Avrupa ve Amerika. Oradaki resesyon ciddi anlamda bizi etkiliyor. Benim tekstil ürünü sattığım müşterim eğer talebini yüksek tutmazsa, ki şu anda tamamen aşağı iniyor. Benim de satışım aşağı iniyor. Kendi sektöründe arz talep dengesi bozuluyor. Öbür taraftan hububat rekor kırıyor. Makarna, sağlık ekipmanları rekor kırıyor. Makine tarafına gidin bakın en az 1 sene, 1,5 sene sıra var. Bir tarafta iş yok öbür tarafta da ciddi anlamda sıra olan sektörlerimiz var. Makine ve ekipman sektörü şu anda ciddi anlamda artıda.”

İHRACATÇININ DA TALEPLERİ VAR

GAİB Başkanı Kileci, her sektörün envanterinin çıkarılması, limanlar ile Organize Sanayi Bölgeleri arasında raylı sistemin geliştirilmesi ve enerji alt yapısının güçlendirilmesi konusunda da önerilerde bulundu. Sektörün kümelenmenin önemine de dikkat çeken Kileci, “Sektörel olarak sanayinin belli bölgelere kümelenmesi. Kümelenme her konuda çok doğru bir iştir, kümelenme sinerji getirir, güç birliği getirir, çok faydalı bir modeldir” diye konuştu.

Yorum yapın